Ters Pati

Bizlerde bu canlı merkezci anlayışı benimseyen ‘Evrensel Yaşam Hakları’ anlayışı benimsemiş kimseler olarak, geleceğe en yüksek seviyede medeniyet anlayışını taşımanın, gün geçtikçe yoz düşüncenin tahrip ettiği doğal yaşamın yerine konulamayacak düzeyde deforme edilmiş olsa da, yenilenmesi adına STK ve gönüllüler olarak yeni bir düsturun öncülüğünü başlatıyoruz.

Önceliğimiz insan eliyle yüzyıllar öncesinde evcilleştirilmiş, gelişen teknoloji ile bugün gücüne, korumasına, avlanmasına ihtiyaç duyulmayan canlıların, hızla betonlaşan, şehirleşen yenidünya düzeninde oradan oraya savrulan hayvanların. En temel olan yaşam haklarının ve her yaşayan, üreyen canlının ihtiyaç duyduğu: barınma; doyurulma, tedavi edilme, şiddet gördüğü hallerde rehabilitesi, kaza hallerinde tedavi edilmesi ve nekahat süresinde himaye edecek eşit koşullara sahip olması. Ete, kemiğe, kas yapısına, kana sahip olan her canlının ihtiyacıdır.
Kültür şehri olan Eskişehir’de tüm vicdani sorumluluklar sadece kültürel anlayışı, empatisi yüksek kimselerin vicdanı ve cebi arasına sıkıştırılmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında hızla sanayileşen, okuryazar seviyesi en üst sıralarda olan 3 büyük üniversite ve pek çok yüksekokula sahip olan şehrimizin insanları her dönem yurt genelinde örnek teşkil etmiştir. Hayvan hakları konusu siyasi değil insani ele alındığında her nevi siyasi temsilcilerin havanda su dövdüğü. Hayvansever olarak tanımlanan kimselerin bir avuç çılgın kimseler olarak tanımlanıp, hayvana yönelik olan taleplerinin geçiştirildiği gerçeği ortadadır. Eskişehir’de 2 bakım evi mevcut olup barınak bulunmamaktadır, bakım evi imkanları sadece kısırlaştırma veya basit olarak nitelenen hastalık tedavisine yöneliktir.
Her iki bakım evi örneklendirecek olursak sağlık bir nevi hayvan sağlık ocağı niteliğindedir. Oysa ki her canlı yaşamı boyunca, müzmin bir hastalığa, kazaya, yaşlılığa bağlı bazı kabiliyetlerini yitirmektedir ki hayvanlarda bu böyledir.

İlimiz içerisinde sadece 1,5 ay gibi kısa sürece yıllarca şehrin ortasında hayvan sever kimselerin gayreti ile yaşama tutunmuş 3 farklı noktadaki hayvanımız, temel ihtiyaçlarını gideremeyecek derece güçsüzleşip yürüyemez hale geldiğinde KÜLTÜR şehri olan Eskişehir‘in yöneticileri Hayvana dair noksan bakış açısı sebebiyle sınıfta kalmıştır. Bir canlının şehrin merkezi Büyükşehir Belediye binasının önünde tüm vücudunun KURTLANMASI ve sürünürek dolaşması, fark edilmemiş ve her gün orada bulunan yetkili veya çalışanlarının dikkatini çekmemesi, vurdum duymazlığın net aynasıdır. Bizler neler yapıyor ne istiyoruz?
Bir Belediye başkanının, şehrinde 8 hayvanı türlü sebepler ile yaralarının kurtlanarak Ölürken önceliği HAYVANAT BAHCESİ olamaz! Sözde çocuklara hayvan sevgisi aşılamak amacıyla kurulmuş bir hapishane çocuklara hayvan sevgisi değil, ancak kendine benzemeyeni Beyaz ırkın Siyah ırkı vaktiyle sirklerde kafeslerde teşhir eden zihniyetin aynısı zerk eder, merhamet geliştirmez… Tamamen ranta bağlı bir alana hayvanlar hapsedilmiş ve üzerlerinden çocuklar kullanarak gelir edilmiştir, edilmektedir. Hayvan sevgisini bu şekilde tutsaklıkla aşılayan bir zihniyet çağcıl olamaz…

Bizler şehrin ortasında kurtlanarak ölenin de, kırsalında açlık susuzlukla imtihan olanının, ilçesinde günlerce kopuk bacağıyla yardım bekleyen hayvanların hikayesine acılarına yoksulluğuna ilmek ilmek tanıklık ediyoruz… Artık elimizde kazalı, kırıklar içinde cılız bedenleri özel klinik kapılarına taşımak istemiyoruz. Bizlerden kesilen vicdanı haraçtır ve tüm bu haracın iadesi olarak şehrimize yakışır donanımlı bir hayvan hastanesi istiyoruz. Büyükşehir Belediyesi Yılmaz Büyükerşen‘i empatiye davet ediyor, zorlama hayvan sevgisini terk edip bir an evvel sorumluluklarını yerine getirmesini bekliyoruz.